18 Mayıs 2016 Çarşamba

ANASINIFI OYUN ÖRNEKLERİ


    
     Tavşan Koş Oyunu
Çocuklar, tavşanlar ve tilkiler olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Tavşan grubunun başına bir "Anne Tavşan" seçilir. Tilkilerin kenarda bir evi olur ve bu civarda tilkiler saklanır. Anne tavşan çocuklarını geziye çıkarır ve tilkilerin evine doğru ilerler. Anne tavşan tilkilerin evine iyice yaklaştığı ve onların farkına vardığı zaman ; "Koş Tavşan, Koş ! " diye bağırır. Tavşanlar da evlerine doğru koşmaya başlarlar. Yakalananlar tilki olur. Oyun bir kaç defa böyle devam eder.



     Hangisi Yok Oyunu

Üniteye uygun birkaç nesne, varsa bir masanın üzerine ( yada oyun alanına ) konulur. Her biri çocuklara "Bunun adı nedir ?" diye gösterilerek sorulur. Çocuklar her nesnenin adını söylerler, yinelerler.
İçlerinden biri ebe seçilir, dışarı çıkarılır. Ebe dışarıdayken, nesnelerden birisi saklanır. Ebe içeri çağırılır. Az önce burada bulunan nesnelerden hangisi yok ?" diye sorulur. Bilirse ebelikten kurtulur, kurtulan çocuk, bir başka çocuğu ebe seçer. Oyun böylece sürer.




     Ağaçlardaki Sincaplar
Bütün çocuklar 7-8 kişilik gruplara ayrılırlar. Her grup el ele tutarak bir daire yapar. Bir kişi ortada bulunur. Birisi de ebe olarak dışarıdadır. Daireyi oluşturan çocuklar bir ağacı temsil eder. Dairenin ortasındaki öğrenciler sincaplardır. Ebe olan öğrenci de sincaptır. Öğretmenin düdüğü ile sincaplar, kendi dairesinden çıkar ve başka daireye giderler. Bu sırada ebe olan sincap da kendisine bir ağaç bulur. Dışarıda kalan ebe sincap olur. ( Öğretmen bütün çocuklara sincap olma olanağı vermelidir.)

     
      Mendil Düşürme Oyunu
Bütün öğrenciler el ele tutuşur, yüzleri merkeze dönük olarak halka bir yaparlar. Elinde mendil olan bir oyuncu, halka etrafında koşmaya başlar. Mendili bir arkadaşının arkasına bırakır, koşusuna devam eder. Yakalanmadan arkadaşının yerini almaya çalışır. Arkasına mendil konulan öğrenci, mendilin farkına vardığı anda onu alır ve ebenin arkasından kovalar. Eğer kendi yerine kadar arkadaşına dokunamazsa ebe olur. Oyunu tekrarlarlar. Eğer arkadaşına dokunmaya muvaffak olursa kendi yerini alır, arkadaşı ikinci kez ebeliğe devam eder.


 

     Oyuncak Koruyucusu
Öğrenciler yüzleri merkeze dönük olarak bir halka oluştururlar. Dairenin merkezine bir oyuncak veya bir eşya konur. Bir çocuk bunun muhafızıdır. Bu öğrenci, elindeki topu halkada bir arkadaşına atar. Halkadakiler topla oyuncağı devirmek isterler. Bunu kim devirirse o muhafız ile yerini değiştirir, böylece oyun devam eder.

   
     Boncuk Toplama

Boncuk Toplama” oyunu için, sınıftaki çocuklar üçerli gruplara ayrılır. Gruptaki çocuklara renkleri kırmızı, sarı ve mavi olan birer bardak verilir. Halı üzerine büyükçe bir daire çizilerek, içine kırmızı, sarı, mavi boncuklar, karışık olarak dökülür. Gruptakiler bardaklarının rengindeki boncukları, tek tek hızla toplayıp, dökmeden gelerek, belirlenen kavanoza boşaltırlar. İlk tamamlayan oyunu kazanır. Oyun diğer grupların da aynı şekilde oynamasıyla sona erer.
 





ORİGAMİ ÇALIŞMALARIM

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM



1. Okul Öncesi Eğitim Nedir?
Okul Öncesi Eğitimi, doğumdan, zorunlu eğitim yaşına kadar, çocukların gelişim özellikleri, bireysel farklılıkları ve yetenekleri göz önüne alınarak, çocukların sağlıklı bir biçimde fiziksel, duygusal, dil, sosyal ve zihinsel yönden gelişimlerini sağlayıcı, olumlu kişilik temellerinin atıldığı, yaratıcı yönlerinin ortaya çıkarıldığı, çocukların kendilerine güven duymalarının sağlandığı, ebeveyn ve eğitimcilerin etkin olduğu sistemli bir eğitim diye tanımlayabiliriz.

2. Okul Öncesi Eğitimin Önemi Nedir?

17 yaşına kadar olan zihinsel gelişimin yüzde 50´sinin 4 yaşına kadar, yüzde 30´unun 4 yaşından 8 yaşına kadar, yüzde 20´sinin ise 8-17 yaşlarında elde edildiğini düşünürsek, 0-6 yaşlar için, çocuğun gelişiminin hızla yönlendiği yıllar diyebiliriz. Bu yıllarda temeli atılan beden sağlığının ve kişilik yapısının ileri yaşlarda aynı yönde gelişme şansı çok yüksektir. Bu yüzden çocuğun sağlıklı bir birey olması açısından okul öncesi eğitime önem verilmelidir. Ayrıca çocuğun okul öncesi yıllarda aldığı eğitim ve kazandığı deneyimlerin, ilerki yaşlarındaki öğrenme yeteneği ve akademik başarısıyla ilişkisi olduğu gözlenmiştir.

3. Okul Öncesi Eğitim Kurumları Nedir?

Günümüzde özellikle büyük kentlerde annenin çalışması, oyun bahçelerinin azlığı gibi nedenlerle küçük çocuğun bakımı, beslenmesi, eğitimi, bilgisi yeterli olmayan kişilerle ya da anneanne ve babaanne tarafından apartman dairelerinde yürütülmeye çalışılmaktadır. Çocuklar evde bu kişiler tarafından ne kadar iyi bakılırsa bakılsın ne kadar çok sevilirse sevilsin; sosyal gelişimini gerçekleştirebileceği arkadaşlara ve oyun ortamına ayrıca evde kendisine sağlanamayan eğitim imkanlarına ulaşmaya ve düzenli bir eğitim programına katılabilmesi için ailenin dışında eğitimcilere ihtiyacı vardır

4. Okul Öncesi Eğitim Kurumlarının İlkeleri Nedir?

Çocukların fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal ve dil yönünden yeteneklerine göre gelişmelerini sağlayacak eğitim ortamını sağlamak,

Dilin gelişmesine ve doğru kullanılmasına imkanlar sağlamak,

Özbakım becerileri (temizlik, giyinme vb.) kazandırmak,

Bedensel becerilerini geliştirmek,

Kendi ayaklarının üzerinde durabilen, bağımsız bir birey olabilmesi için destek olmak,

Yaratıcı yönlerini ve ilgi alanlarını ortaya çıkarmak,

Oyun oynama ve arkadaşlık ihtiyacını gidermek,

Zorunlu eğitime hazırlamak. Bu ilke kesinlikle okuma-yazma öğretimini kapsamamalıdır.

5. Okul Öncesi Eğitim Kurumlarını Seçerken Nelere Dikkat Etmeli?

Okulöncesi eğitim kurumu tek ya da iki katlı bahçe içinde müstakil bir binada hizmet vermelidir. Bina iyi ısınmalı aydınlık ve ferah olmalıdır.

Oyun odaları düz ve geniş bir alan olmalı ve halı kaplanmalıdır.

Sınıf içinde temel köşeler olmalıdır. (Evcilik, kitap, sanat, blok vb.)

Materyaller çocukların ulaşabilecekleri yükseklikte olmalıdır.

Tuvaletler sınıflara yakın olmalı ve çocuk sayısına göre olmalıdır.

Binanın yerleri kolay temizlenebilen bir malzeme ile kaplı olmalıdır.

Bahçede oyuncaklar ve top oyunları için düz alanlar olmalıdır.

Öğretmenler okul öncesi eğitim alanında eğitim görmüş, sağlıklı, hoşgörülü, mesleğini seven, hareketli, sabırlı, güleryüzlü, çocuktaki en ufak gelişmeyi görebilen, yeniliklere açık kişiler olmalıdır.

Her okul öncesi eğitim kurumunun bir eğitim programı olmalıdır. Programlar hazırlanırken çocukların yaşları, gelişim özellikleri ve bireysel farklılıkları gözönüne alınmalıdır. Programların uygulanmasında "yaşayarak öğrenme" ilkesine göre hareket edilmelidir.

Okul öncesi eğitim kurumunda çocukların konuşma, oyun, resim, müzik, kil, kum, su gibi her türlü geliştirici ve yaratıcı alışkanlıkları kazanabilmelerine özen gösterilmeli; onların ilkokulda karşılacakları görevlere hazır olmalarını sağlayacak ön alıştırmalara yer vermelidir.